Hepsinin günlerdir söylediği şey aynı "Çok heyecanlıyım öğretmenim" "Çok mutluyum öğretmenim"
Çocukları mutlu etmek ne kolay. Hele konu birde en sevdikleri şey olan oyuncak olunca...
Kendini Bayan Bulut olarak tanıtan çocuk kitapları yazarı Derya Edis önderliğinde Ozmo Düşler Ülkesi gezimiz başladı. Müzenin değişik yerlerine saklanmış ipuçlarıyla müze'nin dört bir yanında Ozmo dünyasının karakterleri olan Ozo ve Ozli’yi aradık. Düşler ülkesinin hayali kapısını açtık, trene bindik, ninni söyledik, gezi sonunda hazine sandığına ulaştık. Oyuncakların dilinden dünya tarihi hakkında bilgi edindik.
"Acıktım öğretmenim" , "susadım öğretmenim" derken bir ara iki kızım ve Selen'le birlikte müzede diğer çocukları kaybettik :)
Onlar bu arada Ozmo Çikolata Evi'nde atölye çalışmasına başlamışlar. Müzede sergilenen bir oyuncağın yerine kendilerini koyarak müzeye geliş hikâyelerini resimle anlatmışlar.
Günümüzü güzelleştiren diğer neden de Oyuncakçı Amca Sunay Akın'la tanışmamızdı. Çocuklarım günün sonunda “Ozmo Düş Ülke” vatandaşı olarak müzeden ayrıldılar. Eğlenerek öğrenmenin keyfini çıkardılar.
Tüm öğrencilerimin bu geziyi ömür boyu unutacaklarını sanmıyorum.Müzenin hatıra defterine de yazdığım gibi sihirli bir gündü bizim için...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder